Google ve Arama Kalitesinin Sessiz Çöküşü: Bir Araştırmacının Notları
2025’ten biraz uzaklaşıp, yaklaşık 10 yıl öncesine döndüğümüzde, Google’da yaptığımız aramalardan çok daha net, doğrudan ve amacımıza uygun sonuçlar alabiliyorduk. O dönemlerde arama motoru gerçekten bir “bilgi erişim aracı”ydı. Şimdi ise geldiğimiz noktada, bu deneyimin büyük ölçüde bozulduğunu görmek üzücü.
Bu değişimi irdelemeye kalksak; Ölü İnternet Teorisi, yapay zekâ tabanlı içerik üretim patlaması, reklam algoritmalarının agresifleşmesi ve SEO manipülasyonları üzerine uzun uzun konuşabiliriz. Ama sonuç basit: Arama sonuçlarının kalitesi dramatik biçimde düştü.
Özellikle benim gibi çoğunlukla Türkçe arama yapan biriyseniz, fark daha da belirgin. Yaklaşık 10 yıl önce “siber güvenlik” ile ilgili bir şey arattığımda karşıma kaliteli forumlar, teknik dökümanlar ve alanında gerçekten yetkin kişilerin blog yazıları çıkardı. Üstelik çoğu zaman bunlar, birebir sorun çözmenizi sağlayacak kadar detaylıydı.
Bugün aynı terimleri arattığımda, karşıma çıkan içeriklerin büyük kısmı 2025’in estetik trendleri ve SEO kalıplarıyla süslenmiş ama teknik derinlikten uzak sayfalar. Daha kötüsü, “sql injection nasıl yapılır” gibi temel bir pentest sorgusu bile artık sizi PortSwigger, Acunetix, Avast gibi kurumsal ve beyaz şapkalı platformlara yönlendiriyor. Tamam, bu kaynaklar faydalı olabilir, ama o eski underground forum kültürü, bireysel araştırmacı blogları ve özgün teknik paylaşımlar nereye kayboldu? Ne zaman “bilgi paylaşımı” yerini “pazarlama sayfalarına” bıraktı?
Bu durum sadece siber güvenlik alanına özgü değil. Yazılım geliştirme, donanım incelemeleri, hatta sistem yönetimi gibi konularda bile Google’ın algoritması son yıllarda kullanıcı deneyimini ciddi şekilde zedeledi. Arama sonuçlarında sponsorlu içerikler, affiliate link çöplükleri ve AI ile üretilmiş yüzeysel yazılar öne çıkıyor.
Evet, artık birçok kişi sorularını yapay zekâya soruyor ya da belirli konuları sosyal medya üzerinden araştırıyor. Ama bu, internetteki bilgi kalitesinin düşüşünü değiştirmiyor. Tam tersine, nitelikli teknik bilgi yavaş yavaş görünmez hâle geliyor.
İnternetin devasa bir çöplüğe dönüşmesi ve kaliteli içeriğin bu çöp yığınında kaybolması, sadece nostaljik bir kayıp değil; bilgiye erişim özgürlüğü açısından da ciddi bir problem. Bilgi hâlâ orada bir yerde duruyor olabilir, ama artık ona ulaşmak için eskiye kıyasla çok daha derin kazmak gerekiyor.